Çocuk Hakları
Dünyada her 10 çocuktan biri işçi
Çocuk işçilik; çocukların, çocukluklarını yaşayamamasına, eğitim ve temel haklarından mahrum kalmasına ve dolayısıyla sağlıklı fiziksel ve zihinsel gelişimlerini engelleyen zararlı işler olarak tanımlanıyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2017 tahminlerine1 göre dünyada 5-17 yaş arasında olan yaklaşık 218 milyon çocuk, ekonomik bir faaliyette çalıştı. Bunun 152 milyonu, çocuk gelişimine uygun olmayan işlerde çalıştı ve 73 milyonu tehlikeli işlerde yer aldı.
Yaş grubuna göre çocuk işçilik oranlarına bakıldığında çoğunlukla yaşça küçük olan grubun gelişimlerine uygun olmayan işlerde yer aldığı söylenebilir.
5-11 yaş grubu %48
12-14 yaş grubu %28
15-18 yaş grubu %24
Ancak bu rakamlar sadece tahmin. Kayıt altına alınmamış durumlar olduğu dikkate alındığında, çocuk işçiliğin önünü kesmek için küresel ve yerel ölçekte çok daha fazla denetime ve işbirliğine ihtiyaç olduğu ortada.
Çocuklar nerede çalıştırılıyor?
Dünyada çocuk işçilerin %70.9’u tarım, % 11.92’i sanayi ve % 17.2 hizmet sektöründe çalışıyor1. Sanayide çalışan oran düşük olmasına rağmen, çocuklar en fazla riske sanayi işlerinde maruz kalıyor; bu alanda çalışan çocukların üçte biri tehlikeli işlerde çalışıyor.
Bu olumsuz tablonun düzeltilmesi ve çocukların “işgücü” tanımından çıkarılmaları için ulusal ve uluslararası düzeyde kabul edilen sözleşmeler bulunuyor. 182 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesinin (ILO) 3. maddesinde, çocuk işçiliğin en kötü halleri şöyle sıralanıyor:
- çocukların alım-satımı ve ticareti, borç karşılığı veya bağımlı olarak çalıştırılması ve askeri çatışmalarda çocukların zorla ya da zorunlu tutularak kullanılmasını da içerecek şekilde zorla ya da mecburî çalıştırılmaları gibi kölelik ve kölelik benzeri uygulamaların tüm biçimleri;
Türkiye’de durum
Birleşmiş Milletlerin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye, 18 yaşına kadar her insanı çocuk olarak tanımlamış olsa da İş Kanununda bulunan 15 yaş sınırı (14 yaşını doldurmuş) ile 18 yaşından küçük çocukların çalışmasına izin verilmektedir. Bu madde ile, çocukların çalışmasına, ancak eğitim hayatları riske girmediği ve tehlikeli olmayan hafif işlerde çalışması koşuluyla ve Milli Eğitim Bakanlığının kontrolü ile olacağı açıkça belirtilmektedir.
Bununla birlikte Türkiye, taraf olduğu ILO Sözleşmeleri kapsamında hazırladığı Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programında (2017-2023)2 üç öncelikli alan belirlemiş ve 2023’e kadar bu alanlarda çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik taahhüt vermiştir: 1. Sokakta Çalışma, 2. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalışma, 3. Tarımda Aile İşleri Dışında, Ücret Karşılığı Gezici ve Geçici Tarım İşlerinde Çalışma
TÜİK’in Çocuk İşgücü Anketi3, bu konuda yapılan çalışmaların değerlendirilmesi açısından önemli bir veri kaynağı olmakla birlikte Türkiye’deki mülteci çocukların işgücünde aldığı payı yansıtmamaktadır. Kayıt dışı durumların da olduğu düşünüldüğünde, gerçek rakamların daha yüksek olabileceği söylenebilir.
2019 sonuçlarına3 (4. çeyrek) göre, Türkiye’de 5-17 yaş arasında 720 bin çocuk çalışıyor. Dünyadaki eğilimden farklı olarak, Türkiye’deki çocuk işçilerin büyük çoğunluğunu %79,7 ile 15-17 yaş grubu oluşturuyor. Bunu sırasıyla %15,9 ile 12-14 yaş grubu ve %4,4 ile 5-11 yaş grubu takip ediyor.
Ekonomik faaliyette çalışan çocukların %30,8’i tarımda, %23,7’si sanayide ve %45,5’i hizmet sektöründe yer aldı. 5-14 yaş grubunda çalışan çocukların %64,1 ile tarım sektöründe, 15-17 yaş grubunda çalışan çocukların ise %51’i hizmet sektöründe çalıştı.
Araştırmaya göre, çalışan çocukların %65,7’si eğitime devam etti. Yaş gruplarına göre, 5-14 yaş grubundaki çalışan çocukların %72,0’ı, 15-17 yaş grubunda çalışan çocukların ise %64,1’i aynı zamanda bir eğitime devam etti. Çalışan çocukların %34,3’ü eğitime devam etmedi. Çocuk yaşının büyümesi ile okula devamlılık arasında ters korelasyon bulunuyor.
Türkiye’de çocukların çalışma nedenlerine bakıldığında ilk sırada %35,9 ile “hanehalkının ekonomik faaliyetine yardımcı olmak” geliyor. Bunu %34,4 ile “iş öğrenmek, meslek sahibi olmak” %23,2 ile “hanehalkı gelirine katkıda bulunmak” izliyor. Çocukların %6,4’ü ise “kendi ihtiyaçlarını karşılamak” amacıyla çalıştığını beyan etmiş.
Sonuç olarak, ailenin yoksullukla mücadele etme yolu olarak çocuklarını çalıştırması benimsenmiş bir yöntem olduğu söylenebilir. Küresel pandemi ile birlikte tarımsal ve ekonomik faaliyetlerin hızı yavaşlamış olsa da, sokakta çalıştırılma durumunu ortaya koyan araştırmalar ne yazık ki bulunmuyor. Türkiye’nin 2017-2023 Eylem Planı’nda belirtildiği üzere, İş Kanunu kapsamında olan işyerlerinin denetiminin çocuk işçiliği özelinde yapılmaması, denetim yapan kurum ve kişilerin konuya duyarlılığı ile farkındalık düzeylerinin yeterli olmaması bu alanda çözüm bekleyen önemli sorunların başında geliyor. Ancak, çocukların çalışması konusunda “genç yaşta sorumluluk bilincini kazansın” ve “aileye maddi olarak destek olsun” anlayışının değişmesi gerekiyor. Eğitim, çocukların onlara biçilmiş olan rolün dönüşebilmesi için kritik.
Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de yapılan çalışmaların da desteğiyle çalışan çocukların eğitime devam oranları artış gösterse de, temelinde bir insan hakları sorunu olan çocuk işçiliğin önlenmesi, çocukların eğitimlerine devam etmesi ve çocuklukların sağlıklı bir şekilde yaşayabilmeleri için toplumun tüm kesimlerine önemli görevler düşüyor.
Kaynaklar:
1 https://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/—dgreports/—dcomm/documents/publication/wcms_575499.pdf
2 https://www.ailevecalisma.gov.tr/media/1322/cocukisciligimucadele_2017_2023_tr.pdf
3 http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=33807
ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE HAYIR
Çocuk işçiliği insan hakkı ihlalidir, mücadele hepimizin görevidir.
Dünya’da her 10 çocuktan biri işçi.
Çocuk işçiliği; çocukların, çocukluklarını yaşamasına, eğitim gibi temel bir haktan mahrum kalmasına, dolayısıyla fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin sağlıklı bir şekilde tamamlammasına engel olan zararlı işlerdir.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2017 tahminlerine göre dünyada 5-17 yaş aralığında yaklaşık 218 milyon çocuk, ekonomik bir faaliyette çalışmış, bunun 152 milyonu, çocuk gelişimine uygun olmayan işler iken 73 milyonu da tehlikeli işler olmuştur.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin 2021 yılı verilerine göre 14 yaş ve altı 21 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 41 çocuk/genç işçi hayatını kaybetmiştir.
-Çocuk işçiliği, yoksulluk ve çevre faktörü nedeniyle eğitimden kopma, ebeveyn işsizliği ve yine yoksulluk gibi çözülebilir sebeplere dayanır.
Biz, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda alınan karar ile “çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılmasını sağlamak için etkili acil önlemler alma ve 2025 yılına kadar her türlü çocuk işçiliğine son verme” taahhüdünü ve Türkiye’nin de onayladığı ILO 182 No’lu en kötü biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi’ne ve 138 No’lu Asgari Yaş Sözleşmesi’ne uygun olarak çocuk işçiliği ile mücadelenin öncelikli hale gelmesini istiyoruz.
Çocuk işçiliği neden yasaklanmalıdır
-Çocuklar için zihinsel, fiziksel, sosyal ve ahlaki açıdan zararlıdır.
-Sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalırlar.
-İstismar ve tacize maruz kalırlar.
-Eğitimden yoksun kalırlar.
-Sağlıklı bir gelişim kaydedemezler.
Acilen çalıştırılan çocuklarla ilgili politikalar üretilmesi gerekmektedir.
Bu yüzden 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’nde,
“ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE HAYIR” diyoruz!
Çocuğun yeri okuldur.
Çocuk işçiliği ile ve temel sebebi olan çocuk yoksulluğu ile mücadele hepimizin görevidir.
Çocuklar çalıştırılmamalı, okumalı ve hayallerinin peşinden koşmalıdır.
Bugün Çocuk İşçiliği ile Mücadele günü.
Milyonlarca çocuğu içine çeken ve onların çocukluklarını, haklarını, geleceklerini, umutlarını un ufak eden ağır bir sömürü düzenine karşı yüzleşmenin ve mücadeleyi güçlendirmenin günü.
Çocuk işçiliği insan hakkı ihlalidir, mücadele hepimizin görevidir.
ÇOCUK HAKLARI HAKKINDA
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de düzenlenen haklar yetişkinlerin haklarına çok benzese de, söz konusu sözleşme yetişkinlerin ve hükümetlerin çocukların tüm haklarına erişimlerini sağlamak konusunda ek sorumlulukları olduğunu belirtmektedir. Çünkü çocuklar büyüyor, öğreniyor ve bazen de yaşları nedeniyle daha fazla korunmaya ihtiyaç duyuyorlar.
Çocuklar hangi haklara sahiptir?
Dünyadaki neredeyse tüm ülkeler 1989 Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi (ÇHS) yürütmeyi kabul etmiştir. Bu Sözleşme; sivil, kültürel, ekonomik, siyasi ve sosyal haklar olduğu gibi insancıl hukuk da dâhil, sadece çocukları ilgilendiren tüm uluslararası insan haklarını kapsamak üzere geliştirilmiş ilk araçtır.
Sözleşme’nin dört adet yol gösterici ilkesi bulunmaktadır ve bu ilkeler hakların tümünün yerine getirilmesi için temel gerekliliklerdir. Bu ilkeler:
Ayrımcılık yapmama: ÇHS’nin 42 maddesi dinleri, ırkları veya yetenekleri ne olursa olsun; ne düşündükleri veya söyledikleri gözetilmeksizin; kültürleri ne olursa olsun; kız veya erkek, zengin veya fakir fark etmeksizin TÜM çocukların haklarına ilişkindir.
Çocuğun üstün yararı: çocukları etkileyebilecek yönde verilen her karar veya yapılan her işlem her zaman için onların üstün yararına öncelik tanımalıdır.
Çocuğun varlığını ve gelişimini sürdürmesini sağlama: her çocuğun doğal olarak yaşama hakkı vardır. Onlara gelişmeleri ve potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri için her fırsatın temin edilmesi, karar verme yetkisine sahip bireylerin sorumluluğundadır.
Katılım: Çocuklar kendi yaşam ve tecrübelerinin uzmanlarıdır ve kendilerini etkileyecek kararlarda onlara danışılması gerekmektedir. Her çocuğun kendi düşüncesini ifade etme hakkı vardır ve haklarının en iyi şekilde nasıl korunacağı ve yerine getirileceğine ilişkin tavsiye ve değerli bilgiler verebilirler.
Çocukların haklarına erişmesinin önünde engeller var mı ?
Tüm çocukların hakları olmasına rağmen, bazen onların bu hakları anlaması ve kullanmasının önünde büyük engeller bulunuyor.
Örneğin, tüm çocukların her türlü şiddete karşı korunma hakkı vardır. Ancak her gün pek çok çocuk evde, okulda veya bulundukları topluluklarda şiddete tanıklık ediyor veya şiddet görüyor.
Her çocuğun, kendi yaşamı hakkında kararlar verilirken fikirlerinin dinlenmesi ve ciddiye alınması hakkı vardır. Ancak pek çok yetişkin, çocukların yaşamlarında karşılaşabilecekleri sorunları çözmek üzere en iyi yolu bulmaları için onların görüşlerini dinlemeye zaman ayırmıyor veya onlarla işbirliği yapmıyor.
Hükümetler, yetişkinler ve çocukların bu engellerin üstesinden gelmek için birlikte çalışmaları gerekiyor. Böylelikle çocuklar haklarını yaşayabilecekler ve potansiyellerini en iyi şekilde gerçekleştirebilecekler.
Çocukların haklarını kimler korumaktadır ?
Tüm dünyadaki ülkelerde yetişkinler ve hükümetler çocuk haklarını korumakla yükümlüdür. Çocuk Hakları Komitesi, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin yerine getirildiğinden emin olmak üzere bu Sözleşme’yi imzalayan ülkeleri denetleyen 18 Bağımsız uzmanın bulunduğu bir gruptan oluşuyor.
Çocuk haklarının UNICEF ile ilgisi nedir ?
UNICEF, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından, çocuk haklarının korunmasını savunmak, çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmak ve potansiyellerini en iyi şekilde gerçekleştirebilecekleri fırsatların önünü açmak ile görevlendirilmiştir.
UNICEF gibi organizasyonların hükümetlere, çocuklara dair sorumluluklarını hatırlatmaları açısından önemli bir rolü bulunuyor. O nedenle biz, çocuk haklarını en iyi şekilde korumaları ve desteklemeleri konusunda tavsiyeler vermek ve bunun en yüksek sayıda çocuğa ulaşmasını sağlamak için hükümetlerle birlikte çalışıyoruz.
Hükümetlerin veya yetişkinlerin bazen çocuk haklarını yeterli düzeyde korumamaları veya korumaları için gerekli donanıma sahip olmamaları halinde, UNICEF devreye girerek çocukların güvende olmaları, varlıklarını sürdürmeleri, büyümeleri ve doğru bakım görmeleri için gerekli donanımı sağlamak üzere diğer kurumlarla birlikte çalışıyor.
Çocuk Hakları Sözleşme Maddeleri
1- Her birey on sekiz yaşına kadar çocuk olarak kabul edilir. Her çocuk vazgeçilmez haklara sahiptir.
2- Çocuk Hakları, bütün çocuklar içindir. Doğum yerleri, konuştukları dil ne olursa olsun fark etmez. Büyüklerinin inançları ya da görüşleri nedeniyle hiçbir çocuğa ayrım yapılmaz.
3- Çocuklarla ilgili bütün yasa ve uygulamaları oluşturanlar, önce çocukların yararını düşünmek zorundadır. Devlet, çocukların koruma ve bakımını üstlenenlerin sorumluluklarını yerine getirmeleri için önlemleri alır ve onların sorumluluklarını yerine getirip getirmediklerine bakar.
4- ÇHS’de yazılı olan hakların uygulanması için gereken her türlü çabanın gösterilmesi gerekir. Devlet çocukların bu haklardan yararlanmasını sağlar.
5- Devlet, hakların uygulanması konusunda çaba gösterirken başta anne baba olmak üzere çocuktan sorumlu olan kişilerin haklarına karşı saygılı olur.
6- Yaşamak, her çocuğun temel hakkıdır ve herkesin ilk görevi çocukların yaşamını korumaktır.7- Her çocuğun bir isme ve vatandaşlığa sahip olma hakkı vardır. Devlet, çocuk doğduğunda bu ismi kaydeder ve çocuğa bir kimlik verir.
8- Çocuklara verilen isim, vatandaşlık hakkı ve aile bağları korunmalıdır. Tüm bunlar zorla değiştirilemez ve alınamaz, değiştirilmek istenir ya da çocuğun elinden bu haklar alınırsa devlet bu duruma karşı çıkmalıdır.
9- Her çocuğun ailesiyle birlikte yaşama hakkı vardır. Anne baba çocuğa bakamıyorsa, çocuk bu durumdan zarar görmesin diye ona başka bir bakım sağlanmalıdır. Bu durumda da her çocuğun, anne ve babasıyla düzenli olarak görüşebilme hakkı vardır.
10- Anne babası ayrı ülkelerde yaşayan çocukların aileleriyle birlikte olabilmeleri için devletler kolaylık gösterir.
11- Anne ve babalarının izni olmadan hiçbir çocuk başka bir ülkeye götürülemez. Çocukları bu şekilde başka yerlere götüren kişilere karşı mücadele edilmesi gerekir.
12- Her çocuk, görüşlerini serbestçe ifade etme, kendisini ilgilendiren her konuda görüşlerinin dikkate alınmasını isteme hakkına sahiptir. Herkesin çocukları dinleme, onların fikirlerini öğrenme ve onlara saygı gösterme sorumluluğu vardır.
13- Her çocuğun duygu ve düşüncelerini istediği şekilde açıklama hakkı vardır. Çocukların da başka kişilerin zarar görmemesi için gerekeni yapmaları gerekir.
14- Her çocuğun, kendi düşüncesini geliştirme ve istediği dini seçme hakkı vardır. Bu konularda çocukları büyüten yetişkinlerin de onlara yol gösterme hakkı ve sorumluluğu vardır.
15- Çocukların arkadaşlarıyla barış içinde toplanabilme, dernek kurabilme ya da derneklere üye olma hakkı vardır.
16- Hiç kimse çocukların onurunu kıramaz, onları küçük düşüremez, özel hayatına karışamaz. Çocukların bu hakkı yasalarla korunur.
17- Devlet, kitle iletişim araçlarının, çocuğun gelişimi açısından önemini kabul eder. Çocuğun bunlarla çeşitli bilgi ve belgelere ulaşmasını sağlar, kendi kültürü ve dili bakımından bu araçlarla alabileceği gereksinimleri karşılar. Ayrıca kitle iletişim araçlarının verebileceği her türlü zarardan çocukları korur.
18- Çocukların yetişmesinden ve gelişmesinden sorumlu olan büyükler, bu sorumluluklarını en iyi biçimde yerine getirirler.
19- Hiç kimse, çocuklara karşı olan sorumluluklarını onlara zarar verecek şekilde kullanamaz. Devlet çocukların hiçbir zarara uğramaması için her türlü önlemi almakla yükümlüdür.
20- Her çocuğun ailesinden yoksun kaldığında ya da aile ortamı onun için uygun olmadığında devletten özel koruma ve yardım alma hakkı vardır. Anne babasıyla birlikte yaşayamayacak çocuklar için özenli bir araştırmayla iyi aileler bulunur.
21–22- Yaşadığı ülkenin dışında bir başka ülkeye gitmek zorunda kalan her çocuğun, gittiği ülke tarafından korunma hakkı vardır.
23- Engelli çocukların özel olarak korunma ve saygı görme hakkı vardır. Devlet engelli çocukların bakımını, eğitimini sağlayacak kurumları oluşturma sorumluluğuna sahiptir. Engelli çocukların ailelerine her türlü yardım yapılır.
24- Her çocuğun sağlık hizmetinden yararlanma hakkı vardır. Hastalıklardan korunması devletin ve toplumun güvencesi altında olup çocukların beslenmesine, aşılanmasına, çevrenin temizliğine ve diğer sağlık koşullarına dikkat edilir. Hastalanan çocuklar tedavi edilir.
25- Çocuk haklarına uygun olarak kreşler, çocuk yuvaları, yurtlar, okullar, çocuk hastaneleri oluşturulur, bunlar düzenli olarak kontrol edilir.
26–27- Her çocuğun gelişme hakkı ve sağlığı güvence altında olmalıdır. Bu konuda çocukların daha iyi bir yaşam sürdürmeleri için gerektiğinde yardım edilir.
28- Her çocuk eğitimini tam yapabilmek için desteklenir ve korunur. İlköğretim parasız ve hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm çocuklar için hak ve zorunludur.
29–30- Çocuklara verilen eğitim onların gelişimlerini en fazla ölçüde sağlayacak düzeyde olmalıdır. Eğitim, çocukların hoşgörüsünü, kendi kültürüne ve farklı kültürlere saygısını, ayrımcılığa karşıtlığını, doğaya saygısını arttıracak biçimde düzenlenir. Çocuğun kendi kültürü, bulunduğu ülkedekinden farklıysa gelişim ve eğitim hakkının her aşamasında buna gereken özen gösterilir.
31- Çocukların boş zamanlarını değerlendirebilmeleri, kendilerini geliştirebilmeleri için oyun bahçeleri, çocuk kulüpleri, kütüphaneler, spor ve kültür merkezleri açılmalıdır. Her çocuğun bu tür etkinliklere katılma hakkı vardır.
32- Çocukların okula gitme, oyun oynama hakkı vardır. Onlar yetişkinler gibi çalıştırılamazlar. Çalışmak zorunda kalırlarsa yapacakları iş onların sağlığı ve eğitimleri için sorun oluşturmamalıdır.
33- Bütün çocuklar her türlü zararlı maddelere karşı korunur. Bu tür maddeleri üretip çocuklara veren kişiler cezalandırılır.
34- Çocukları bedensel ve ruhsal yönden örseleyecek hiçbir yaklaşıma izin verilemez.
35- Devlet, çocukları koruma ve çocukları kaçırıp onları satan, onları çalıştırmak isteyen kişilerle mücadele etme sorumluluğuna sahiptir.
36- Hiçbir kişi kendi çıkarları için çocukları kullanamaz. Devlet böyle bir duruma karşı her çocuğu korur.37- Çocuklar hiçbir şekilde insanlık dışı yöntemlerle ya da aşağılanarak cezalandırılamaz. Bir çocuk suça itilmişse ona uygulanacak ceza yaşına ve gelişimine uygun, onun eğitimini engellemeyecek şekilde olmalıdır.
38- Her çocuğun barış ortamında yaşama ve savaşlardan korunma hakkı vardır. Çocukların askere alınmaması gerekir. Devlet, çocukları silahlı çatışmalardan ve sonuçlarından korumakla sorumludur.39- Çocuklar çeşitli nedenlerle zarar görmüşlerse onların iyileştirilmeleri için çalışmalar yapılır, bir daha aynı şekilde zarar görmemeleri için önlemler alınır.
40- Yasalarla sorunu olan çocuklar bu durumdan tek başlarına sorumlu değildir. Çocuklar farkında olarak kimseye zarar vermez. Suça itilen çocuklar, yetişkinler gibi cezalandırılamaz, özel yasalarla yeniden topluma kazandırılırlar.
41- Bir devletin yasaları burada belirtilen hükümlerden daha iyiyse, bunlar hiçbir şekilde değiştirilemez.42- Devlet, ÇHS’nin herkes tarafından öğrenilmesini sağlar.
43- ÇHS’nın uygulanmasını değerlendirmek üzere Çocuk Hakları Komitesi kurulmuştur.
44- Devlet ve o ülkede yaşayan insanlar Çocuk Hakları Komitesine, çocuk haklarıyla ilgili durum hakkında bilgileri vermekle sorumludur.
45-İlgili kuruluşlar Çocuk Hakları Komitesinin çalışmalarına kolaylık ve yardım sağlar.
NOT: Çocuk Hakları Sözleşmesi 54 maddeden oluşmaktadır. Sözleşmenin bundan sonra 54’e kadar devam eden maddeleri, sözleşmenin devletler tarafından nasıl imzalanacağı, onaylanacağı ve yürütüleceği ile ilgilidir.